Hatasız Kul Olmaz Dizisi: Bir Başarı Hikâyesi Mi, Yoksa Pazarlama Hilesi Mi?

Son zamanlarda Türk televizyonlarının en çok konuşulan yapımlarından biri olan Hatasız Kul Olmaz dizisi, her yönüyle tartışmalara yol açtı. Çoğu izleyici, dizinin güçlü oyunculuk kadrosuna, etkileyici dramalara ve sürükleyici hikâyesine odaklansa da, diziyi daha derinlemesine incelediğinizde aslında büyük bir pazarlama ve formula odaklı bir yapım olduğu net bir şekilde gözler önüne seriliyor. Peki, Hatasız Kul Olmaz dizisi gerçekten bir başyapıt mı, yoksa medya dünyasında sıradan bir yapım daha mı? Bu soruyu tartışmaya açmak istiyorum.

Dizi Hangi Kısımlarda Zayıflıyor?

Diziyi izlerken, bir noktada sürekli aynı kalıpların tekrar ettiğini fark ediyorsunuz. Karakterler birbiriyle sürekli çatışıyor, hep aynı noktalar üzerinden dönen, melodramatik hikâyelerle karşılaşıyoruz. Yani ne yeni bir şey var, ne de beklenmedik bir gelişme. Bu, erkeklerin stratejik bakış açısına hitap edebilir. Onlar, her sahnenin ve her karakterin amacını görmek, çözüm odaklı hikâyeler aramak isterler. Ancak Hatasız Kul Olmaz’da, çoğu zaman bu strateji eksik. Zira her çatışma, daha büyük bir sorunun değil, daha küçük bir sorunun üzerine kurulu. Bir tür “çarklar dönüyor ama ilerlemiyor” durumu var.

Özellikle dizinin kurgusu, hikâye ilerledikçe hızla geriye doğru çekiliyor. Tüketici odaklı bu yapımda, izleyiciye sürekli aynı temalar, aynı duygular sunuluyor. Bir olayın çözümü için beklediğiniz yenilikçi bir yaklaşım ya da çözüm önerisi bulunmuyor. Tüm bu da diziyi, sıradan ve yüzeysel bir yapım haline getiriyor.

Hatalı Senaryo ve İronik Bir Temaya Sahip: “Hatasız Kul Olmaz”

İroni şurada ki; dizinin adını “Hatasız Kul Olmaz” koymuşsunuz ama senaryonuzda hataları bu kadar barındıran bir yapım ortaya çıkıyor. Gerçekten de “hatasız” bir yapım olduğu söylenebilir mi? Belki de bu başlık, dizinin kendisini eleştirmeye cesaret edemediği ve aslında kendi eksikliklerini kabul edemediği gerçeğiyle örtüşüyor.

Özellikle kadın karakterlerin her zaman “duygusal, empatik ve insan odaklı” olarak sunulması, çok klişe bir hal almış durumda. Birçok izleyici bu karakterleri oldukça derinliksiz ve yapay buluyor. Kadın karakterler, toplumun beklentilerine uygun şekilde sürekli özverili, fedakâr ve her durumda empatik olurlar. Fakat bu, ne hikâyeyi ne de karakterleri herhangi bir şekilde derinleştiriyor.

Erkek karakterlerin ise, sürekli çözüm arayan, stratejik ve problem çözme odaklı kişilikleri dizinin ruhunu oluşturuyor. Bu da izleyiciye bazen tüyler ürperten bir şekilde baskı yapıyor; erkeklerin bu kadar mantıklı ve her durumda çözüm üreten bir karaktere dönüşmesi gerçeklikten uzaklaşıyor.

Birincil hedef kitleyi memnun etmeye çalışırken, bazen en basit insan psikolojisi göz ardı ediliyor ve dizideki karakterler yerli yerine oturtulmuş, ancak boşluklarla dolu. Bu bakış açısıyla, dizinin fazlaca tüketici odaklı olduğu söylenebilir.

Dizi “Pazar”ın Gücüne Yenik Mi Düştü?

Dizi çok net bir şekilde televizyonun pazarlama mantığına odaklanmış bir yapım. Her şey o kadar iyi paketlenmiş ki, sanki izleyiciye “işte sana popüler kültür, işte sana rahat bir izlenebilirlik” diye sunulmuş. Oysa, dizinin samimi ve derin olabilmesi için bir tür keşif yapılması gerekir. Bu keşif, doğru temalar, karakterler ve hikâye geliştirme ile yapılabilir. Ama Hatasız Kul Olmaz her zaman tanıdık bir formülü, eğlenceli ama yüzeysel bir yapıyı seçiyor.

Bundan dolayı dizinin uzunluğu da tartışmaya açılabilir. Çoğu izleyici, diziye başlarken oldukça meraklı olabilir, fakat her bölümde aynı temaların ve olayların tekrarı izleyicinin ilgisini kısa süre sonra kaybettiriyor. Dizi bence uzunluğuyla değil, gerçekten derinleşebilecek temalarla kendini ispatlayabilirdi.

Diziye İlgili Sizin Görüşünüz Nedir?

Hatasız Kul Olmaz dizisiyle ilgili bir hayal kırıklığınız oldu mu? Yoksa sürekli aynı döngüler içinde dönmesi mi size çekici geldi? Diziye olan ilginiz nasıl? Erkeklerin stratejik yaklaşımı mı, yoksa kadınların empatik bakış açıları mı sizi daha çok etkiledi? Bu tür yapımların Türk televizyonundaki yerini nasıl görüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum!